Selim Koç

Sınav Nasıl Kazanılır 2: Neyi Bilmediğini Bilmek

Eğitim

Bu yazıyı, daha önceki Sınav Nasıl Kazanılır yazımdaki ikinci kural olan “Neyi Bilmediğini Bilmek” hakkında daha detaylı bilgi vermek, ve bu problemi nasıl çözebileceğinizi anlatmak için yazıyorum.

Aslında “Neyi Bilmediğini Bilmek” deyimi, Sokrates‘e aittir. Sokrates gerçek bilgeliğin, insanın kendi cehaletinin farkında olmasıyla başladığını söyler. “Hocam, Sokrates bize cahil mi diyor?” Eğer O’nun sözünü bu şekilde anlıyorsanız, evet. Fakat Sokrates’in asıl söylemek istediği bilgeliğin neyi bilip neyi bilmediğinizin farkında olmakla başladığıdır. Sokrates, insanlara kendi bilgilerini sorgulatarak, aslında neyi bilmediklerini anlamalarına yardımcı olmaya çalışmıştır.

Şimdi sıra Sokrates’in bu söyleminin, bizim en iyi okulları kazanma yolunda, yolumuzu nasıl aydınlattığına geldi.

Öğrenmeyi Öğrenmek

Öğrenmek, Bilmek, Anlamak Hangi Sırayla Gerçekleşir?

Bu kelimeleri günlük hayatta sıkça kullanırız, peki hiç düşündünüz mü hangisi önce gelir? Birazdan size doğrudan sıralamayı vereceğim, ama önce kendi sıralamanızı yapmayı deneyin. Hile yapmamanız için biraz boşluk bırakıyorum, devamını kaydırarak okuyabilirsiniz.

1- Bilmek

Bilmek, bir konu hakkında bilgi sahibi olmaktır. Daha çok ezber odaklı bir bilgiden bahsediyoruz. Bu yazıda sınav perspektifinden baktığımız için, “bilmek” aşaması, bir konuyu anlatımlı bir kitaptan okuyup o bilgileri ezberlemek anlamına gelir. Aynı şekilde, derste hocayı dinleyip verdiği bilgileri hafızaya almak da bu seviyeye girer.

Kısaca, bu aşama konuyu okuma veya dinleme sonucunda ulaştığınız bilgi düzeyidir.

2- Anlamak

Konu hakkında bilgi sahibi oldunuz, ve bu konuyla ilgili okuldaki alıştırmaları, soruları çözebiliyorsunuz. Örneğin derste öğretmenin verdiği soruları, ya da konu anlatımlı kitapta, konu anlatımının devamındaki bu konuya özel soruları çözebiliyorsunuz.

Aslında bu aşamada bu konuyla ilişkili tüm soruları çözebiliyor olmanız gerekir. Fakat okulda verilen eğitimde, bazen bu aşamaya bile gelemezsiniz. Örneğin okulda aldığınız ikinci derece denklemler konusu işlendi, öğretmeniniz zaman kısıtlaması veya farklı nedenlerle sınıfta çözdüğü örnek sorular, bu konuyla ilgili lise/üniversite sınavındaki soruları çözemeniz için yeterli olmayacaktır.

Özetle, okulda aldığınız eğitim, konuları sınavlarda sizden beklenen düzeyde anlama seviyesine ulaşmanızı sağlamayabilir.

Okuldaki Eğitim Sistemi Neden Tam Anlamayı Sağlayamıyor?

Şimdi okuldaki ders ve sınav sistemine bir göz atalım:

  1. Öğretmen konuyu anlatır, örnek birkaç soru çözer. Konuyla ilgili ödev verir.
  2. Sonraki derste bu soruların bir kısmını, ya da zorlanılanları çözerek anlatır.
  3. Diğer konuya geçer.
  4. Belli konuya ulaşılınca sınav yapılır. Sınavda, daha önce çözülmüş soruların benzeri çıkacaktır.
  5. Öğrenci son gece konuyu tekrar eder, formül varsa ezberler, sınavdan iyi not alır.
  6. Sınav sonrası öğretmen yeni konu işlemeye devam eder, fakat bir önceki sınav konuları artık yeni sınavlara dahil olmayacaktır. Eğer yeni konunun doğası gereği önceki konuyu içermiyorsa, öğrenci önceki konuyu tekrar etmeden, yukardaki döngüde yeni konular görmeye, sınavlara girmeye devam eder.

Bu sistemde, öğrenci çoğunlukla sınav öncesi konulara aşina olur ve eğer kendisi özel bir çaba göstermiyorsa, önceki konuları unutacaktır.

Eğer ezber 1. seviye ve anlamak 2. seviye ise, çoğu okuldaki eğitim öğrenciyi 1 ile 2 arasında bir yere getirir.

3- Öğrenmek


“Öğrenmek” genellikle tüm süreci tanımlamak için kullanılsa da, aslında bir konuyu gerçekten öğrenmek, o konunun farklı konularla ilişkilendirilip soruları çözebilme becerisine sahip olmayı ifade eder. Belki bunu “derinlemesine öğrenmek” olarak ifade etmek daha doğru olabilir. Örneğin, çarpım tablosunu öğrenmemiş bir öğrenci, neredeyse tüm matematik konularında zorluk çeker. Sınavlarda başarılı olabilmek için tüm konuların, tıpkı çarpım tablosu gibi, içselleştirilmesi gerekir.


Bu, özellikle lise ve üniversite sınavlarında öğrenciye sorulan ve beklenen seviyedir. Sınavda başarı sağlamak için bu düzeye ulaşmak gerekir.


Yani, okulda verilen eğitim genellikle sizi 1.5 ile 2 arasında bir seviyeye getirir; yani “bilmek” ve kısmen “anlamak” aşamalarında kalır. Ancak, lise ve üniversite giriş sınavlarında beklenen seviye 3, yani “derinlemesine öğrenme”dir. Bu seviyede, sadece bilgiyi bilmek ve anlamak yetmez, aynı zamanda farklı konuları birleştirerek soruları çözebilmek gerekir.​


Bir başka deyişle, sınavlar için derinlemesine öğrenme, sadece o konuyu bilmek ve anlamakla kalmayıp, o konuyla bağlantılı farklı konuları da içeren, çeşitli kaynaklardan farklı zorluk seviyesindeki soruları çözebilme becerisine ulaşmaktır. Bu seviyeye gelmek, sınavlarda başarı için gereklidir.​

Bir Soruyu Çözemediğimizde Hangi Konuları Çalışmamız Gerektiğini Nasıl Anlayabiliriz?

Bu yazıyı yazmamın nedeni tam da bu soruya cevap vermek. Eskiden, zor bir soruyu çözemeyen öğrenciler, sınıfta o soruyu çözebilecek bir arkadaşına sorar ya da özel ders alıyorsa, dershane hocalarından yardım alırlardı.

Ancak, devir değişti ve artık ücretsiz bir eğitim koçunuz var: Yapay Zekâ!

Şimdi, geçen yıl üniversite sınavında çıkmış bir soruyu yapay zekâya soracağız. Bu soruyu çözemediğimizi ve hangi konularla ilişkili olduğunu belirlemesini isteyeceğiz.

Yapay Zekâ için aşağıdaki üç ücretsiz aracı kullanabilirsiniz. Ben bu örneği GPT’nin ücretsiz versiyonuyla yapacağım:

Ücretsiz Yapay Zekâ Araçları

  • ChatGPT kendi sitesi : https://chatgpt.com üye olduktan ücretsiz olarak 4o mini modelini kullanmanıza izin veriyor ve dosya yükleyebiliyorsunuz.
  • Bing.com’a giriş yapıp Copilot’u (aslında o da chatgpt’yi kullanıyor) ücretsiz kullanabiliyorsunuz.
  • Google Gemini, bu araç da ücretsiz dosya yüklemenize olanak veriyor.

2023 TYT’den Bir Soru Seçip Yapay Zekâya Soralım

İstersek sorunun çözümünü detaylı olarak anlatmasını da sorabiliriz. Soru çözümü ile ilgili aldığım yanıt aşağıdaki gibi oldu:

Yapay zekâ ile yapabilecekleriniz bunlarla sınırlı değil. Örneğin tüm konuların dahil olduğu bir deneme sınavı çözdünüz. Boş bıraktığınız ve yanlış çözdüğünüz sorular var. Bunların da topluca fotoğraflarını yükleyerek, hangi konularda kendinizi geliştirmeniz gerektiğini sorabilirsiniz. Soruyu çözerken nerde hata yaptığınızı da sorabilirsiniz. Bu sayede, eksik yönlerinizi öğrenebilirsiniz. Kısaca bu yöntemle neyi bilmediğinizi öğrenebilirsiniz.

Aslında burda yapmaya çalıştığımız, sınava tüm konular dahil olduğu ve bu konular birbirleriyle ilişkili olduğu için, bizim hangi konuda eksiğimiz olabileceği, ve bu eksiklikleri gidererek, tüm konuları derinlemesine öğrenmektir.

Dikkat! Bu Bir Telefon Aldırma Fırsatı Değildir.

Bu yazıyı en pahalı telefonu aldırmak için fırsat olarak görenler olabilir, fakat anne babanızın telefonunu kullanabilirsiniz, ya da kendinize ait alınacaksa ikinci el 5-10$’a satılan bir telefon bu işi gayet başarılı bir şekilde yapabilir. Eğer bilgisayarınız varsa, biraz zor da olsa webcam ile de sorunun fotoğrafını çekebilirsiniz.

Bonus 1 : Eğitim Sistemimiz İle İlgili Eleştiri

Aslında bu yazıda eğitim sisteminin çarpıklığı ile ilgili bir aydınlanma yaşamış olmanız gerekiyor.

Maalesef okullarımızda verilen eğitim sistemi, lise/üniversite giriş sınavlarında, ki bu da yine aynı devlet tarafından hazırlanıyor, yeterli değildir.

Dershanelere, özel hocalara ve bu lise/üniversite giriş sınavlarına harcanan tüm milli servetin temel sebebi bu sistemdeki bozukluktur. Hatta konu o kadar vahimki, devletin kendi yarattığı bu problem nedeniyle oluşan boşluktan farklı gruplar dev yapılar oluşturdular.

Eğer okuldaki sınav sistemi, lise/üniversite sınavlarındaki gibi, o konuyla ilgili tüm geçmiş konuları kapsıyor olsaydı, bu yazıyı yazmama hiç gerek kalmayacak, sınava hazırlanma diye bir kavram olmayacaktı hayatımızda.

Bonus 2 : Okuldaki Onca Derse Rağmen İngilizce Neden Öğrenilemiyor?

Yeri gelmişken okullarda onca İngilizce dersi verilmesine rağmen, öğrencilerin bir arşın yol katedememesi de yukarıda bahsettiğim problemden kaynaklıdır. Yeni bir dili yeni konuları sürekli mevcut bilginiz üzerine ekleyerek ve önceki bilgilerinizi sürekli tekrar ederek öğrenebilirsiniz. Ayrıca dil, okullarımızda öğretilmeye çalışıldığı gibi, sadece dil bilgisi çalışarak öğrenilmez. Örneğin başlangıç seviyesinden orta seviyeye, orta seviyeden ileri seviyeye geçiş sırasında, ciddi kelime hazinesi geliştirilmesi gerekir. Bir başka konu, İngilizce bizim dilimize benzer bir dil değil, dolayısıyla bu dili öğrenmek için öğrencinin Türkçe’deki kurallar çerçevesinde düşünmemesi gerekiyor. Peki tamamıyle ezbere dayalı bir gelenekten gelen öğrencinin, bunu başarması ne kadar mümkün?

Bonus 3 : Eğitim Sistemi Değişmeli Mi?

Tabiki şuanki sistemde öğrenci olsaydım, bu sistemin değişmesini istemezdim, çünkü her dersin sınavları geriye dönük tüm konuları kapsadığında öğrenci açısından işler oldukça zor bir hal alacaktır. Öğrencinin sınıfı ilerledikçe, sorumlu olduğu konular artacağı ve tekrar etmesi gereken konu da artacağı için, kısaca her konuyu derinlemesine öğrenmesi gerekeceği için, öğrencilerin bu yeni sistemi boykot etmesi kadar doğal bir şey olamaz.

Eğitim sistemini sadece sınav sistemi üzerinden ele almak da doğru değildir. Bu tek bilinmeyenli bir denklem değil, çok boyutlu bir problem yumağı.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Close
Web & Uygulama İncelemeleri
Japonya
Dolandırıcılık
Pazarlama
Yazılım
Gezi